Değerli okuyucularımız, yazımıza hoş geldiniz. Bu yazımızda özellikle müslüman ülkelerde yaygın olan şeyh ve Allah dostu gibi ruhban sınıflarının İslam dininde yerinin olup olmadığını tartışacağız. İyi okumalar.
Günümüzde yaklaşık 2 milyar insan İslam dinine inanmaktadır. Her ne kadar İslam dinini detaylıca araştırıp müslüman olan insanlar olsa da, hiç araştırmadan ve sorgulamadan da direkt olarak kendini müslüman olarak gören ve tanıtan insanların sayısı da bir hayli fazladır. Günümüzde çoğu insan bilgi edinmekten ve araştırmaktan kaçınmaktadır. Bunun nedeni ise genelde dünyanın eğlencelerine kapılıp, gerçek insani görevlerini unutmalarıdır. Oysa ki insanlık, Allah’ın da dediği gibi sürekli kendini bilim ve eğitim ile geliştirmelidir.
İnsanlar araştırma yapmaktan ve öğrenmekten kaçındıklarından dolayı, direkt olarak sözde araştırma yapmış ve öğrenmiş insanlardan bilgi edinmeyi daha cazip görüyorlar. Bu nedenle günümüz müslümanlarının çoğunun İslam’da var olduğuna inandığı şeyh ve Allah dostu gibi sıfatlar ortaya çıkmaktadır. Peki gerçekten bu sıfatların İslami bir dayanağı var mıdır?
Öncelikle bu sorunun cevabını vermeden önce bu tarz sıfatların İslam dünyasına ne kadar çok zarar verdiğinden bahsetmek istiyoruz. Şeyh ve Allah dostu gibi sıfatlar, genelde insanları manipüle edip kendi çıkarlarını düşünen birtakım topluluklar tarafından ortaya çıkmıştır. Bu topluluğun başındaki kişiler, insanları da şeyhlerin ve Allah dostlarının var olduğuna inandırmak için “Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır!” gibi sahte hadisler ortaya atmışlardır.
Bu tarz sahte hadisleri duyan ve araştırmayan insanlar ise bu sözlere inanıp, cennete girme umuduyla bu sahtekâr insanların peşinde dolanmaya başlamışlardır. Bu tarz topluluklara ise genelde tarikat ismi verilir fakat şeyhlere inanan tüm insanlar tarikatlara dahil edilmeyebilirler. Bu insanlara ise mürit denmektedir. Müritlerin amacı ise şeyhlere daha fazla insanın inanmasını sağlamaktır.
İnsanlar arasında bir şeyhin müridi olmak, cennetin anahtarını kazanmak demektir. Çünkü şeyhlerin anlattıklarına göre onlara inanan insanlar, hem kabir azabı görmeyecekler, hem de kıyamette sorgulanmayacaklardır. Oysa Allah, A’râf suresi 6. ayette, dünyaya gönderilen peygamberlerin bile sorguya çekileceğini söylemiştir. Şeyhlere inanan insanlar nasıl olur da sorguya çekilmezler?
A’râf Suresi 6. Ayet
Elbette kendilerine peygamber gönderilen kimseleri de, gönderilen peygamberleri de mutlaka sorgulayacağız.
Kaynak: Diyanet işleri başkanlığı
Yalnızca bu ayet bile şeyh ve Allah dostu gibi sıfatların yalan olduğunu, İslam dininde müslümanlar için farklı sıfatların bulunmadığını kanıtlamaktadır. Fakat insanlar, şeyhler sayesinde cennete girebileceklerine, çünkü Allah’ın şeyhlerin hatırına o şeyhlere inanan tüm müslümanları cennete alacağına inanıyorlar. Oysa ki Allah En’âm suresi 51. ayette, Allah ile kimsenin arasında bir aracının olamayacağını belirtiyor.
En’âm Suresi 51. Ayet
Kendileri için rablerinden başka bir koruyucu ve bir aracı bulunmaksızın O’nun huzurunda toplanmanın kaygısını duyan insanları onunla (Kur’an) uyar ki günahlardan sakınsınlar.
KAYNAK: diyanet işleri başkanlığı
Şimdi genel olarak sorunun cevabının son kısımlarına gelelim. Şeyh ve Allah dostu gibi sıfatları kullanan insanlar, bu sıfatlar aracılığıyla dini tahrip etmekten başka hiçbir şey yapmamışlardır. Günümüzde kolayca görebileceğiniz gibi kendine şeyh veya Allah dostu diyen insanlar, genelde son model arabalarına binmekte, lüks evlerde oturmakta ve genelde maddiyattan başka hiçbir şey düşünmemektedirler. Lüks hayatlara sahip olan şeyhler, durumu olmayan insanlara ise “Şükredin, Allah sizi böyle sınıyor!” gibi cümleler kurmaktadırlar.
Anlayacağınız üzere şeyh ve Allah dostu gibi sıfatlar birtakım sahtekârların, para kazanmak ve daha lüks bir hayat yaşamak için ortaya attığı sıfatlardan başka hiçbir şey değildir. Konuyu uzatmadan sorumuzun cevabını verelim.